HAREKETE GEÇMEK
Ünlü filozof Platon’un Mağara Alegorisi bir hikayeden bahseder.
Alegoriye göre bir kaç insan bir mağarada tutulmaktadır. Bu insanlar hiç bir şekilde mağaranın dışında olan herhangi bir şeyi hiç görmemiştir. Bu insanlar zincirlerle bağlıdır ve sağa sola hareket edemezler ve sadece önlerini görmektedirler. Dışarıdaki insanların ve diğer canlıların sadece mağaranın duvarında oluşan gölgelerini görebilmektedirler. Bu insanların algılarında oluşan gerçeklik, dışarıdaki hayatın bu gölgelerden ibaret olduğudur.
Bir gün bu mahkum tutulan insanlardan biri zincirlerinden kurtulur. Bu insan dışarı ilk defa çıktığında güneş ışığının etkisinden gözlerini dahi açamamaktadır ve gözleri acımaktadır. Fiziksel olarak farklı nesneler görmekte ve buna anlam verememektedir. Etrafındaki nesneleri, insanları incelediğinde gerçekliğin bu olduğunu kabullenmemektedir. Çünkü bu zamana kadar gördüğü tek şey mağaradaki gölgelerdir. Ancak bir zaman sonra buna alışır ve gerçekliğin bu olduğunu kabullenir. Etrafını incelediğinde mağarada gördüğü gölgelerin bu cisimlerin yansımaları olduğunu anlamıştır…
Alegorinin devamı da var.Ben buraya kadar olan bölümünü paylaşmak istedim.
Amerikan filmleri ve dizilerinde çok kullanılan bir benzetme vardır. Eğer bir kişi yaşanılan bir durum için herkesten farklı bir yaklaşım sergilediyse o kişiye ‘Kutunun dışına çıktı ‘ denir.Tıpkı mağara alogorisinde olduğu gibi içinde bulunulan durumun dışına çıkabilmek anlatılır.
İçinde bulunduğumuz durumu (Gerçeklik !) SALT VE TEK GERÇEK zannettiğimizde mağaradaki mahkumlar gibi o durumu öylece kabul etmiş oluruz. Görebildiğimiz kadarını,duyabildiğimiz kadarını anlamlandırırız.
Bu bakış açısı bize durumun hiç bir şekilde değişmeyeceği yanılgısını da verir. Hiç bir şekilde değişmeyeceğini düşündüğümüz bir durum için zaten harekete de geçmeyiz.
Dolayısı ile insanoğlunun harekete geçmesi veya geçebilmesi için duruma farklı bakış açıları üretebiliyor olması ve kendi yaşamına dair umudunu koruyabiliyor olması gerekir diye düşünüyorum.
Büyük usta Nazım Hikmet’in de dediği gibi
‘’YAŞAMAK ŞAKAYA GELMEZ,
BÜYÜK BİR CİDDİYETLE YASAYACAKSIN
BİR SİNCAP GİBİ MESELA,
YANİ, YAŞAMIN DIŞINDA VE ÖTESİNDE HİÇBİR ŞEY BEKLEMEDEN
YANİ, BÜTÜN İŞİN GÜCÜN YASAMAK OLACAK.’’
Nazım Hikmet
Farklı bakış açısı üretebiliyor olmak duruma değişik açılardan bakıp sorular sormak ve bunların cevabını almak ile de ilişkilidir.İçinde bulunduğu durumdan (prangadan) insanoğlu ancak rahatsız olduğunda veya umudu olduğunda çıkabilir.(harekete geçebilir)
Hayatınıza farklı perspektiflerden bakabildiğiniz ve harakete geçebildiğiniz günler dilerim.
Sevgilerimle…
Ayşenur SÜER
Team Coaching Kurucusu & Profesyonel Koç (ICF-PCC)