‘’Bazen yolda birini görüyorum eskiden tanıdığım biri bana hiç değişmemişsin diyor çok üzülüyorum çünkü ben değişmek istiyorum.’’ Bertolt Brecht
Değişim yaşamın doğasında var. Dünya kendi etrafında dönerken Güneş’in etrafında da dönüyor.Mevsimler değişiyor, günler değişiyor.Biz durduğumuz yerdeki pozisyonumuzu korumak adına bile farkında olmadan bu devinimin içinde oluyoruz.
İster Bertolt gibi değişmek isteğimizin farkında olalım; isterse değişime direndiğimizi ve asla değişmediğimizi düşünelim değişen bir şey yok her halükarda değişiyoruz 
Değişim dönemleri bizi korkutur.Ne ile karşılaşacağımızı ön göremediğimiz her durum bizi korkutur.Bazen insanlar,’’Birşey yapmadan önce sular bir durulsun biraz bekleyelim ‘’ derler, ya da ‘’Bu değişimin biran önce gerçekleşmesini ve normale dönmeyi istiyorum’’ derler. Oysa normal olan değişimin kendisidir.
Görüntü olarak aynı kalsanız bile (ama bu da değişir) hücresel düzeyde zaten sürekli yeni bir insan oluruz. Çünkü hücrelerimiz değişir.
Durum böyle iken değişime direnmek ve olanı olduğu gibi muhafaza etmeye çalışmak aslında eşyanın doğasına aykırı olur.Akıntıya karşı kürek çekmek gibi bir nevi.. Bizi yoran değişimin dinamiğinden daha çok değişmemek ve olanı olduğu gibi korumaya çalışmak için verdiğimiz gerçek üstü mücadeledir.
İşte o yüzden değişim bizi korkutur.Durumu aynen muhafaza etmek için çok fazla çabalamamız gerektiğini biliriz. Ama ne yaparsak yapalım sonuç değimez.
Fütürist Eric Hoffer şöyle diyor: ‘ Değişim zamanlarında,öğrenenler artık var olmayan bir dünya ile mükemmel bir şekilde uyum sağladıklarında,öğrenmekte olanlar dünyayı miras alacaklar.’’
Aslında değişim dönemleri insanoğlu için bulunmaz bir öğrenme fırsatı. Çünkü değişime adaptasyon insanın sürekli kendini şartlara göre güncellemesini gerektirir. Dikey olarak gelişebilmesi için bir fırsattır.Yaşamda karşılaştığı sorunları çözme kabiliyetinin gelişmesi için bir fırsattır.Başarılı geçirdiği dönemlerden neleri yapması gerektiği ile ilgili sonuç çıkarması açısından bir fırsattır.Başarısız olduğu dönemler ile ilgili de neyi yapmamasını öğreneceği bir fırsattır.
Eğer korkulmaz ve durum değişikliğine karşı esneklik geliştirilebilirse insanoğu için öğrenme fırsatları olabilir.
O halde Bertolt’un neden bu kadar değişmek istediği de anlaşılabilir.Eğer istek varsa insan kendi bir üst versiyonuna ulaşmak için ya da başka bir deyişle kendi potansiyelini açığa çıkartmak için değişim dönemlerini fırsat olarak görebilir ve bundan korkmaz.Belki böyle dönemler için esnek olmayı öğrenmek iyi bir başlangıç noktası olabilir.
Bu fırsatı kaçırmayın derim.
Ayşenur Süer
Team Coaching Kurucusu & Profesyonel Koç ( ICF-PCC)